Kategori Arşivleri: Yıl 2020

La terre fumait en sortie d’averse




dünya sigara içiyordu
en sortie d'averse.

Şişme kırbacını çatlattı
çınlayan çakıl taşlarında.

Bir bakışta deniz feneri
geceleri kapalı.

Peder Louis boru ağzında
buraya bekleme bankında geldi.

ıslak tuzlu ot
toynaklarını parlayan yıldızlarla sardı.

Bir deklanşör çarptı
Faby onun penceresinde.

ışık ışınları
deniz çizgili.

Yedi renkli yay
ufukta yükseldi.

Şarkıyı hak etti
l'abbé prit son violon.

Ve Fanette onu sevdi
direk namazdan.


641

Mylene'de



Mylene'de
ağır ceket kancaları
on poussait la porte d'une main ferme
pour entrer en gargote.

Ça parlait fort
herkes sigara içiyordu
ahşap banklarda
des formes s'agitaient.

Ateş kükrüyordu
kazandan buhar yükseldi
ışık titreşti
les ombres dansaient.

Sonra şarkı söyledi
mezar
kirişlerin altında
où séchait le hareng.

Zamanın derinliklerinden gelen sesler
midesini kazımak
montajı çizdi
des hommes de mer.

Bir kadın
bir masadan diğerine
onun kumtaşı sürahisinden
servait le rire et le boire.


640

Deniz iki yaşındaydı.

Deniz iki yaşındaydı.    
ve çok güzel bir yüz.        
 
Garip sesler mırıldandı    
tükürük kabarcıkları süslenmiş.        
 
Toynakları biraz sürüklüyordu    
onun için çok büyük.        
 
Ablasından    
ayaklarının dibinden geçmişlerdi.        
 
Ve hayat pürüzsüz gidiyordu    
kalın sazdan kulübede.        
 
Eğer kilidi çekersek    
eğlence içindi.        
 
Kapı açık bırakılmışsa    
güzel miydi.        
 
Ve eğer yağmur kapının eşiğini ısırdıysa    
gözlerimiz parlıyordu.        
 
Ocakta aşk vardı    
ve haşlanmış balıkların güzel kokuları.        
 
baba döndüğünde    
masaya oturduk.        
 
Ve öyle    
taze şarkı sözleriyle uğraşmak.        
 
 
639
 

çok cesaret aldı

çok cesaret aldı
limandan yukarı çıkmak
sepetlerle dolu el arabası
yosun kaplı.
 
Tekerlek köşelerde kaydı
kaldırım taşları
kardeşleri onun yanında
sabah sisinde.
 
ıslak yakındı
renkli tuşlars
bu anlamsız tuvalin
rüzgarın savrulduğunu.
 
köpük
çok köpük
ince baloncuklar halinde patlamak
Roland'ın fırçasının altında.
 
Sonra siyah bir dokunuş
çerçeveye vurmaya geldi
cenaze arabası geçidi
canlı bir hafızanın.
 
sessizce için
yaşlı adama fısılda
akşam veda
kapşonu kesik kulağının üzerine indirdi.
 
 
638
 

Son nom était imprononçable



Son nom était imprononçable    
mi ami ou quelque chose comme ça    
que l'on échangeait à la sortie du bistrot    
sans qu'une syllabe échappe de trop.        
 
Semblait belle femme cependant    
avec ses yeux bleus sous ses cheveux crépus    
à la poitrine allégorique     
sur un corps de liane.    
 
Les galets gragnolaient    
sous la houle des jours heureux    
à portée d'une verste    
nous batifolions en bord de mer.        
 
Maurice devant    
puis Raymonde à son bras    
sous la lune montante    
ouvraient le banc.        
 
D'un claquement sec    
les talons sonnaient au pavé    
de granite avéré    
sous l'envol des mouettes rieuses.        
 
Lanterne vacillait    
houppes des arbres ployaient    
pavillon claquait    
nous musardions.        
 
 
637
 

Mille baisers à la dérobée




Mille baisers    
gizlice    
se sont envolés    
de l'arbre de Judée.        
 
Raison à cela    
la fuite des âmes    
au raz de l'onde    
par faible coefficient de marée.        
 
orada vardı    
dans leur manteaux de cuir    
les agents de l'estran    
lanterne à la main.        
 
Au fenestron de la mesure    
la bougie vacillait    
devant la nuit tombante    
par vent d'ouest menaçant.        
 
De cinglants éclairs    
bordaient la pleine mer    
d'un haute barre de nuages    
se tordant de douleurs.        
 
Avons ramassé le panier d'osier    
remis droites nos jupes de sel    
resserré le lien de nos capelines    
et fait face.        
 
 
636
 

Sommes passés de l’autre côté du quinze août


Sommes passés de l'autre côté du quinze août    
à toutes et tous    
mes pensées et mes amours    
en cortège    
sous le dais parfumé du chèvrefeuille.        
 
Nous nous sommes mariés    
une fois encore    
comme si le temps se donnait en cérémonie    
au dit des souvenirs    
au gré de la marée    
battant pavillon    
sous le rire menaçant de l'orage 
alors que montait    
l'odeur acre des algues    
sous le cri des mouettes    
enclines à décrire de leur virevolte blanche    
sur l'estran aux trous d'eau    
l'Arche de Noé    
que la houle    
uzak    
connectait d'un roulement perpétuel
aux grappes d'images d'un monde à venir.        
 
 
635

zorbaları sevmiyorum


Je n'aime pas les agresseurs.  
  
Je suis monté dans la tour    
j'ai vu    
j'ai fait tomber des objets    
que je me suis empressé de retrouver    
une fois descendu.        
 
J'ai rassemblé les gens en cercle    
certains assis sur l'herbe    
d'autres allongés.        
 
Sonra     
nous avons été dispersé par un agent de sécurité    
armé d'une caméra    
qui nous a enjoint de quitter les lieux.        
 
Je tente    
depuis le jour    
où j'ai expliqué devant l'assemblée    
qui j'étais    
et comment je voyais la vie    
de rassembler    
de retrouver les intéressés    
pour les inciter    
à faire partie de notre groupe    
accueillant les cœurs en quête de paix, d'amour et de joie
ceux à qui les lèvres brûlent.
 
 
634

şarkı yap



şarkı yap    
tutkularından.        
 
İçgüdü vertigosuna tutun    
aç bir karınla ​​dolu.        
 
işbirliği içinde olun    
çakıldaki adımlarınla.        
 
Parmak uçlarınızla dokunun    
aklın kumsallarının ince çizgileri.        
 
Dikkatli ol    
kelebekler şemsiyelerinden uçtuğunda.        
 
Ve sonra bir kelime sadece bir kelime     
dudakların arasından işaret parmağı.        
 
yürü yürü    
rayın ön tarafında.        
 
Bir kucak dolusu çiçekle    
asi gecelerin süpürgesi ol.        
 
Ön kıyıdaki gevezeliklerin yosunu olmak    
arayışı durdurma.        
 
ay ışığı olabilir    
yavaş hatırlama    
ruhların serçesini yönet
bahar flütüne doğru.        
 
 
623

Bulutlar hareket ediyor



Bulutlar hareket ediyor    
konser    
karşılaşma öpücükleriyle benekli    
se défaisant des choses feintes   
pour recomposer les scènes    
çocukluktan itibaren    
telles galipettes    
haşhaş çayırında    
o kadın çiçeklerinin şemsiyesi    
gölgeler ve titremelerle noktalanmış.        
 
Bulutlar dans ediyor    
engelsiz    
beyaz ilham    
yakalandı ve geri alındı    
yerden yere    
çatı katının altında    
que les sabots pétillants    
cadenassent    
tel rêve au petit jour    
enfoui sous  les feuilles sèches du réveil.        
 
gelecek yok    
şimdiki çeyrekten daha    
dikkat    
aşağı bakıyor    
dans le moussu des contemplations    
bulutlar    
sonsuz mavinin başlangıcı    
sarışın plajın altında    
de nos pas prudents    
évitant le coquillage coupant.        
 
 
632