
dünya sigara içiyordu
en sortie d'averse.
Şişme kırbacını çatlattı
çınlayan çakıl taşlarında.
Bir bakışta deniz feneri
geceleri kapalı.
Peder Louis boru ağzında
buraya bekleme bankında geldi.
ıslak tuzlu ot
toynaklarını parlayan yıldızlarla sardı.
Bir deklanşör çarptı
Faby onun penceresinde.
ışık ışınları
deniz çizgili.
Yedi renkli yay
ufukta yükseldi.
Şarkıyı hak etti
l'abbé prit son violon.
Ve Fanette onu sevdi
direk namazdan.
641