Kategori Arşivleri: Yıl 2020

Habeş hattı ile

 

İşaretli bir çizgi ile
Habeşistan'dan
alnında terden kırışmış
yürüme
seni bekleyene
yanardöner his
közde
Işıklar kapalı
bir meşale
güzellikte
söyle bana
tüm müziğin
güzel aşk meleği
dönüştürülmüş tutku
nefesindeki ruhun
koronal koşu
deniz kehribar
kaybolmadan
inciler
opal parıltılar
günün yansımasında
bitmeden
gece
kollarımızın birbirine dolanmasında.


581

Jeanne Teyze'nin parmakları

 

Bir çakıl rulosu
kelimelerin sel altında
dudaklar ve gülümseme arasında
böyle bir sis düdüğü
tuzaktan kaçınıldı
izin verilen okşamayı uyandırma riskiyle
meyve çimenlerin üzerine düşer
gizli bir karşılaşma öpücüğü
bulutların geçişi ile uyum içinde
karmaşık bir düzenin
pişman değilim güzel çiçek
bir gözyaşı ile ayarla
poz verdi
darağacında
kaba tanıtım
nazik bir okşama ile
baldan yapılmış
sadece konuşma zamanı
devam edilmesinin kararlaştırıldığı
bu bekleme istasyonunda
ayakta
merkezde bağbozumu
karşılığı olmayan bir labirentin
kaçışı tasarlamanın yolu
ağaçların arasından
yırtık yelkenler
Jeanne Teyze'nin parmaklarıyla.


580

yüksek lütuf

 

yüksek lütuf
vücut dolu
net notların kayması
sessizlikten
sessizliğin girişinde
rüzgarı yakalamayı bilmek
kanat kayar
bankalar boyunca
seslerin heyecanı
dişlerimizin momentumunda
süslemeyi ezmek
melek kanatlarından
başparmak ve orta parmak arasında
kaynağın ucunda.


579

mavi baştankara

 

demir kafesten
paketlenmiş tohumlar
mavi baştankara
fripe l'air
onun fan kanadının.

Ufuk titrer
beyaz ve siyah arasında
gündüz ve gece
cennet ve dünya arasındaki teklif
ayrılık ve birliği birleştirir.

duvar dilimleri
ve sağdan sola öneriyor
eliptik macera
bir İbranice senaryoda
ani hem de uygun.


( Caroline Nivelon'un fotoğrafı )
578




Geceleri ön avluda

 

Gece ile
meydanda
şafakta gri notlar
gül açar
ruhun parmakları
hizmet ruhu
bir serçenin cıvıltısına
çakıl çatırtı olmadan
bağırarak ve bağırarak
kucak dolusu avlamak
sen cilt des campaniles
asırlık sefalete yükseltilmiş
atalarımızın kaplı
yükselen bir arazinin
hasır sepetler
çeşme yukarı
çarşaflarla dolu sepetler
Pradou'nun büyük telinde kurutuldu
ortadaki sopa kimin
toynak sesini destekledi
sözlerimin metronomu
kiraz ağacı geçer geçmez
bugünün gündeminde
bir aşkın
ağlayan oyuncak ayı.


( Caroline Nivelon'un fotoğrafı )
577



Approche-toi

 

Approche-toi
à pas de satin
au cou mis à nu
sois la veine jugulaire
du pouls de la terre
de la tête et ses cheveux
sois le vestibule
au son d'un violon
passe le bras
de l'archet allongeant sa caresse
vers le bas du pré
romance filaire
de bulles de rosée ointes
tels grains de beauté
sur la peau de l'aimée
message élancé
vers la houppe des frênes
faisant claquer le suaire des chansons douces
qu'épile de cris
le clapotis
des mains frappant en mesure
le cœur l'époumoné
de cette algarade
montée au Fangeas
vers l'accueil d'un ciel
doux très doux
au creux de ton épaule
à te dire les petits mots d'amour.


576

Petit père des anges

 

Petit père des anges
marchait bien droit
vers la forêt
quand survint le lynx malin
qui lui barra le chemin.

" Ô petit père qui es-tu
pour t'aventurer sur la sente sacrée
es-tu le Séraphin que j'attends
et que ma mère la sphinge
jadis tenta de séduire ? "

" Je ne suis pas Séraphin
je suis juste une ombre humaine
en marche vers sa maison
à éloigner les illusions
pour parvenir à l'Unité. "

" Un deux trois passe-montagne et petit gris
je t'enjoins mon ami
de te faire souris quand viendra le grand chambardement
de la pelle mécanique défonçant les cours d'eau
pour plus d'or encore à mettre en besace. "

" Que nenni ma foi animal de ces contrées
je contais bien vous rencontrer
pour bretelles remontées
engager le combat de l'or et du désordre
à mesure de mon ego disparu. "

" Je crains bel homme
de suivre votre requête
en vous obligeant de me joindre à vous
en lumière et paix partagées
vers cette journée où tout change. "

Se prirent à bras le corps
le petit père d'ombre affublé
et le lynx pointu des oreilles
pour échange de bons principes
entrer en forêt. "


575



karanlıkta bir kuş

 

karanlıkta bir kuş
a battu des ailes
comme on danse
et ça faisait le matin avant l'aube.

Puis les ramenant le long du corps
il s'est immobilisé
et ça faisait comme s'il était empaillé.

Bougeant sa tête
vers la gauche
puis vers la droite
et ça faisait comme un automate
sonnant l'heure dans nos grandes églises.

Puis s'est mis en boule
et ça faisait comme un poing fermé.

Avant d'ouvrir largement ses ailes
occupant tout l'espace
et prendre son envol.

Jusqu'au noir absolu
et ça faisait comme une mise au monde.



574



söyle bana baba, şair nedir ?

 

Geceleri kalkan babadır
çocuğu rahatlatmak.

Vazosunda bulunan çiçektir
susuzluğunun suyunu yaratır.

Evet demenin ötesinde
seni bekliyorum demek.

Geceyi karşılayan uykusuzluk hastasıdır
günün şüpheleri olmadan.

Bu metonimik düzen
unutulmuşluk şemsiyesi altında.

Anıların gölgesi bu
açık bir yaz gününde.

Bu boyun ve boyun sevinci
toplantının sessizliği.

yurt dışına gidiyor
her şey katla eşleştiğinde.

bir sandalyeye çıkıyor
halk arasında palyaçoluk yapmak.

Kenevir ve fare ile evleniyor
avucunun içinde.

Suya atlıyor
vizyon ne zaman geçer.

Dönen tekerlektir
çekirdek çatladığında.

Yükselen şarkı bu
ocaktaki alev gibi.

Bu buruşuk kağıt
sepetin pişmanlık duymadan karşıladığını.

bu su damlası
buğulu camda hangi zikzaklar çiziyor.

Başkasının sözünü dinlemektir
kanatlarını çırpmadan.

sessiz olmaktır
borsa kargaşası büyüdüğünde.

Küçük kelimeyi hiçbir şeyden koruyor
kim titreyerek çıkıyor kim bilir nereden.

elma topluyor
zorunda kalmadan.

Düz yürüyor
mantıksızlık fırtınasına doğru.

Adımlarını geri alıyor
görülecek bir şey olmadığında.

uzanıyor
yazı mürekkebi almak.



573



görünmez

 


L'UN visible

Vis
et Tremble
l'Invisible
unique visible
innommé
rendu inopérant
par la multitude des visibles.

L'écharpe au cou du promeneur
promeut le vent froid
en périphérie du corps chaud
l'écharpe drape les clôtures de l'âme.

L'écharde rend vive la douleur
elle pique une fois
et ne nous apprend rien.

Que nenni
ne m'eût été donnée
cette mise en scène
dans l'invisible
méticuleusement strangulé par la peur
la loi obligeant
l'invisible
à se terrer loin des contrées de l'esprit
à n'être que l'en-deçà des choses dites
alors qu'en prébende
il offre le vide
au bord duquel
le visible joue aux osselets.

La gomme efface le palimpseste des mémoires
pour sans se retourner
laisser à nos pieds
la petite herbe folle
écarter les lèvres du Mystère
seule réalité dans le rêve
seule partie du rêve
conduisant à défaire le rêve.

Ma sève
l'UN visible.



572